İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞGÜVENLİĞİ

Beden ve akıl sağlığı güçlü olan çalışanlara sahip bir işletme yapacağı üretim planlarında iş gücünü tam olarak hesaba katar ..

Sağlıklı olmak; daha çok üretmek, daha çok iş yapmak, düzenli her gün işe gelmek demektir.

Bunun için öncelikle iş yerinde kazalara karşı önlemler alınması için İş Sağlığı ve Güvenliği sistemi denilen güvenli bir iş ortamı oluşturmayı amaçlayan bir sistem uygulanır.

İş kazası olur ise çalışan işe gelemez, işe gelse verimli çalışamaz..

Çalışanların güvenliği sağlanınca üretiminde ve işyerinin de korunması sağlanır.

Kaza riski taşıyan potansiyel tehlikeler tespit edilir ve bu potansiyeller ortadan kaldırılır.

Bu sistemin uygulanmasında iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personelinin de katıldığı kurullar kurumsal yapının içinde oluşturulur .
.
EKSİK OLAN NEDİR?

1961 Anayasasına yurtdışından ithal edilip yazılan İş Güvenliği ve İşçi sağlığı tüzüğü ile yıllarca ülkemizde bu İşyeri Sağlık kurulları çalıştırılmaya uğraşıldı.

Yıllarca bu kurullarda da sürekli dikkate alınmayan konu; çalışanların beslenmesidir.

Yenilen yemekler üzerine toplu yemek üreten cateringlerin hazırladıkları ve verdikleri ile yetilinir.
Toplu yemeklerde her hafta aynı türden listeler tekrarlanır durur.

Yani karın doyurulur, mide doldurulur.

Kalori hesabı yapanlar da olmaktadır, ancak bu ezberlenmiş listelerden öte gidemez..

Diyetisyenlerinde katkı sunduğu yemek listeleri de yapılır ama en önemli konu eksik kalır.

Bizce; yaşadığımız bugünlerde, bu sistem içinde eksik olan sağlıklı beslenmedir.

Sağlıklı beslenme dediğimizde yenilenlerin, içilenlerin içeriğindekilerin ”sağlığı olumlu etkileyip etkilemediğidir” söz konusu olan…

Çalışanların beden sağlığı, metabolizmasının tam bir beslenmeyi sağlayıp sağlamadığının sorgulanması ile ortaya çıkacaktır.

Bizim görüşümüz; İşyerlerindeki yenilen yemeklerin ve içeceklerin bağışıklık sistemine etkileri açısından değerlendirme yapılmalıdır.

Bağışıklık sisteminin önceliği sindirim sistemidir.

Eğer çalışanlar tam beslenemez ise verimlilikleri oldukça düşecek, sürekli hastalanan ve işe gelmeyen bir çalışan portresi karşımıza çıkacaktır.

Bir işyerindeki iş gücü kayıpları, işletmenin en zayıf yanını oluşturur swap analizlerinde..

İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ SİSTEMİNİN
TEMELİNDE SAĞLIKLI BESLENME OLMALIDIR

Çalışanların yemeklerinde kalori hesabı yanında Probiotik hesabı da olmalıdır.

Çok düzgün çalışan bir sindirim sistemine ve çok güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olan bir çalışan işletme için en güçlü sermayedir.

Yemek menülerinde probiotik fermente ürünlerin mutlaka yer alması sağlanmalıdır.

İş yeri hekimleri, iş güvenliği uzmanları ve sağlık personelleri ile sendika temsilcilerinin de bu konuda görüş açıları değişmelidir.

İşyeri eğitimlerinde Probiotik Fonksiyonel Sağlıklı beslenme konulu eğitimler mutlaka yer almalıdır .
İşyerinde eğitim alacak olan çalışan bu bilgileri ailesine de taşıyacaktır .

Aile evde Probiotik Mutfak işevini başlatacaktır..

İş kazalarına karşı önlem almanın mantığı; hastalanmaya karşı önlem almak ile aynı mantık olarak görülmelidir.

Çalışanların beden sağlığı aynı zamanda akıl sağlığının da etkin bir konumda olmasını sağlayacaktır.

Düşünen, öğrenen, tasarlayan, uygulayan ve önlem alan bir Toplam Kalite döngüsü; ancak Fonksiyonel olarak beslenme menülerinin olduğu işletmelerde daha mümkün olacaktır.

Bir yandan işverenler bu konuda adım atmalılar, diğer yandan çalışanların örgütlü olduğu sendikalar endüstriyel ilişkilerde kalıcı kazanımlar olarak beslenme konusunu yeniden gündeme getirmelidirler .

TÜRKİYE’DE İŞYERLERİNDE BESLENME SİSTEMİ DEĞİŞMELİDİR!!!